Yaygın mitleri çürütmek: İşte doğru olduğu sanılan yanlışların ardındaki gerçekler!
Kulaktan kulağa yayılarak zaman içerisinde insanlar tarafından da doğru kabul edilen ve doğruluğu artık sorgulanmayan bazı durumlar vardır. Örneğin, sabunun mikropları öldürdüğüdür veya erken yaşta saç boyamak saçın daha çabuk beyazlamasına neden olur gibi söylemler bunlardan bazılarıdır. Peki, bu söylentilerin asıl doğruları nedir? İşte, sizin için yanlış bilinen bazı mitlerin doğrusu!
Günlük yaşamımızda sıkça duyduğumuz bazı bilgiler, doğru olduklarına inanılarak nesilden nesile aktarılır. Ancak bu bilgilerin birçoğu gerçekte yanlıştır ve yanlış anlaşılmalar sonucunda yayılmış olabilir. Doğru sandığımız bu mitleri ve ardındaki gerçekleri öğrenmek, doğru bilgiye ulaşmamız açısından büyük önem taşır. İşte, yanlış yayılan bilgilerin doğruları...
1. ''SAÇINIZI BOYARSANIZ DAHA ÇABUK BEYAZLAR''
Bu yanlış bilgi büyük ihtimalle ebeveynlerin, çocuklarının saçlarını sık sık boyamaktan vazgeçirmek istemesinden kaynaklanıyor. Saç, rengini melanin pigmentinden alır. Bu nedenle yaşlılık, sağlıksız yaşam tarzı veya stres nedeniyle pigment bozulmaya başladığında saçlar grileşmeye başlar. Yani boyamak, pigmentin bozulmasına neden olmaz, dolayısıyla saçın beyazlamasına neden olan bir faktör olamaz. Ancak saçlarınızı sık sık boyamak saç derisinde veya diğer cilt tahrişlerine yol açabilir.
2. ''ÖLDÜĞÜNÜZDE SAÇ VE TIRNAKLAR UZAMAYA DEVAM EDİYOR''
Öldükten sonra saçlarınızın ve tırnaklarınızın uzamaya devam ettiğine dair çağlardır dolaşan bir söylenti var. Öldüğünüzde hücreleriniz artık çalışmadığı için bu bilgi, doğru değildir. Saçınızda ve tırnaklarınızda hücreler var bu yüzden gömüldüğünüzde büyümeye devam etmiyorlar. Bir cesedin tırnakları uzamış gibi görünebilir ancak bunun nedeni derinin bir süre ölü kaldıktan sonra küçülmesidir. Bu da tırnakların ve saçların daha uzun olduğu izlenimini verir.
3. ''İNSANLAR KUŞ YAVRUSUNA DOKUNURSA ANNE KUŞ YAVRUYA BAKMAZ''
İnsanlar, anne kuşun, yavrusuna dokunulduğunda koku alabildiğine ve onu yuvaya getirmeyeceğine inanırlar. Ancak kuşların küçük koku alma sensörleri vardır, bu da onların koku alma yeteneklerinin zayıf olduğu anlamına gelir. Anne kuş, bırakın sizin kokunuzu koklamayı, yavrularından birine bir insanın dokunduğunu bile bilemez.
4. ''YEMEKTEN SONRA YÜZMEK İÇİN BİR SAAT BEKLEYİN''
Yazın hevesli bir yüzücüyseniz, muhtemelen aileniz size tekrar suya atlamadan önce en az bir saat beklemeniz gerektiğini söylemiş olabilir. Yemek yemek sanıldığı gibi kramp olasılığını artırmaz. Ancak dolu bir karın, nefesinizin biraz kısalmasına neden olabilir, yine de yemek yedikten sonra beklenmesi gerekmez.
5. ''SABUN KULLANIMI MİKROPLARI ÖLDÜRÜR''
İnsanların çoğunluğu ellerini yıkarken mikropları öldürdüğünü düşünüyor ancak sabunun gerçekte yaptığı bu değildir. Bakteriler ellerinizde biriken yağlara yapışır ve hayatta kalır. Sabun ve su kullanmak, bakterilerin potansiyelini ortadan kaldırmak için ellerinizdeki yağı temizler. Aslında hiçbir mikropu öldürmez.
6. ''MİKRODALGANIN YANINDA DURMAK KANSER YAPAR''
Radyasyon insanlar için çok kötüdür ve mikrodalgalar yiyecekleri ısıtmak için radyasyona ihtiyaç duyar. Ancak mikrodalgalar, vücudumuzdaki hücreleri etkileme gücü olmayan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanır. Yani mikrodalga düşünüldüğü kadar zararlı değildir.
7. ''KÖPEKLER NEFES NEFESE KALDIKLARINDA TERLERLER''
Köpekler koştuklarında nefes nefese kalır gibi gözükürler ve bunun terleme olduğu düşünülür ancak bu doğru değil! Nefes nefese kalmak, köpeğin vücut ısısını düzenleme yoludur. Aslında terleme ayak tabanları aracılığıyla gerçekleşir. Köpeklerin pençe yastıklarında merokrin bezleri adı verilen ter bezleri bulunur. Yerde küçük pati izleri fark ettiğinizde köpeğin patilerine dokunup nemli olduklarını görerek bunu test edebilirsiniz.
8. ''KIZIL VE SARI SAÇLARIN SOYU TÜKENİYOR''
Kızıl ya da sarı saç üreten genlere sahip insanlar farklı bir tür değildir ve genlerinin bir anda yok olması mümkün değildir. Bu iki saç rengi nesiller boyunca taşınan resesif genler sayesinde ortaya çıkar. Kızıl veya sarı saçları olmayan insanlar bile resesif geni taşıyabilir ve gelecek nesillere aktarabilir.
9. ''BOĞALAR KIRMIZI RENGİNDEN NEFRET EDER''
Boğaların, önlerinde kırmızı pelerini sallayan bir matador gördüklerinde biraz saldırganlaşmaya eğilimli oldukları düşünülür ancak pek çok diğer hayvan gibi boğalar da aslında kırmızı ve yeşile karşı renk körüdür! Yani boğalar renge değil, pelerinin hareketine kızıyor. Bu dövüşlerde kullanılan boğa ırkları saldırganlıkları ile tanınırlar dolayısıyla herhangi bir ani hareket, saldırmaları için yeterli sebeptir.
Fotoğraf kaynağı: AP
10. ''ÇİN SEDDİ UZAYDAN GÖRÜNÜYOR''
Çin Seddi inanılmaz derecede büyük bir alanı kaplıyor. Ancak uzaydan görmek mümkün değil. Bu duvar, rengi ve tasarım şekli nedeniyle mümkün olan en düşük yörüngeden bile görülemiyor. Yani Çin Seddi'ni "uzaydan" belli belirsiz görebileceğiniz tüm fotoğraflar, yakınlaştırma lensi kullanılarak çekilmiş görüntüler, dolayısıyla bu bilgi yanlıştır.
Kaynak: Past Factory
