Milyonlar bu sorunun yanıtını merak ediyor: Biz şimdi neyiz?
"Bir erkeği elde etmenin 10 yolu" "Erkeğin dikkatini çekmek için yapılması gereken 13 şey" derken bir ilişki elde etmek için, deyim yerindeyse "sevgili yapmak için" kendi olmaktan çıkan kadınlar ya da erkekler şimdi yaşadığı "ilişkimsi" şeylerin içinden soruyor: Biz şimdi neyiz?
Günümüzün ilişkilerinde hem kadının hem de bazı erkeklerin yakındığı ortak bir sorun bu. Randevulaşıyorsunuz, yiyip içip geziyorsunuz, birlikte keyifli vakit de geçiriyorsunuz ancak yaşanan "ilişkimsi" şeye bir isim vermeye yanaşmıyorsunuz. Neden? Kimi bir ilişki için olmazsa olmaz "Sevgi neydi, sevgi emekti" deyiminden de anlaşılacağı üzere emek vermekten , sorumluluk almaktan kaçınıyor; kimi birini elinde tutarken balığın bol olduğu denizdeki diğer olasılıkları da kaçırmak istemiyor.
İlişkilerin ne ara "takılmaktan", "flört etmekten" ibaret bir hale geldiği belirsiz. Sanki her şey bir anda oldu. Belki de hızla gelişen teknolojiye, değişen yaşam koşullarına bir insan olarak uyumlanmakta güçlük çekiyoruz. Tıpkı Türkiye'de kentlerin bir anda gelişmesi ve köyden şehre gelen bir insanın uyumlanamaması gibi. Biz de çıkmaktan, bir ilişkide ciddi olmaktan, evlenme niyetinden bir anda takılmaya, flörtleşmeye düştük. "Düştük" diyorum çünkü bu ilişki biçimi insanları bir adım ileri taşıyacağı yerde geriye götürmüşe benziyor.
Yazar Deniz Gök, ilişkilerde yaşadığımız yaraya parmak basıyor. Gök, "Erkekler de aslında bu düzenden sıkılmış. Biz de bir tane kadını sevelim diyorlar. " diyor. "Çıkma Teklifi Geri Gelsin" kitabıyla gerçek bir ilişki yaşamak isteyen hem kadınların hem de erkeklerin sesi oluyor.
"ASLINDA OLMADIĞIMIZ BİRİ GİBİ DAVRANDIK"
Deniz Gök'e sordum: "Ne oldu da ilişkiler 'çıkmaktan' 'takılmaya' evrildi?
"Uzun senelerdir şöyle bir şey pompalandı. Erkeği ikna etmek istiyorsanız şöyle davranın. İşte kendinizi aşık etmek istiyorsanız böyle söyleyin gibi böyle birçok taktik veren videolar, kitaplar oldu. Biz de bunu yapmak istedik çünkü karşımızdaki erkekle sevgili olmak istiyorduk kadın olarak. Biliyorduk da 4-5 kadın var, rakip. Onların arasından sıyrılmak için aslında olmadığımız biri gibi davrandık. Taktik yaptık, peşinden koştuk, ikna etmeye çalıştık. " diye yanıt verdi.
Çıkma Teklifi Geri Gelsin kitabının yazarı Deniz Gök
"ÇIKMA TEKLİFİ GERİ GELSİN"
Çok değil bundan en fazla 15-20 sene önce birbirimize çıkma teklifi ettiğimizi hatırlıyorum. Tamam o zamanlar genelde erkekler ederdi çıkma teklifini ama ilişkiye bir isim koyardık. Şu an biz ne yaşıyoruz?
"Eskiden çıkma tekliflerinin olduğu dönemde bir kadın var, bir tane adam var, birbirine hoşlanıyorlar. Kadın çekiniyor, adam gidiyor, benimle çıkar mısın, seni çok seviyorum diye ifade ediyor. Yani aslında ikna eden kişi erkek. Kız da evet veya hayır diyor. Ve sonra çıkıyorlar. Biz lisedeyken böyleydi en azından. Şimdi tam tersine dönüştü. Çünkü şu an kadınlar da teklif etmiyor.
Teklifin konuşulmaması, yani bir ilişkinin başlangıcının konuşulmaması, ilişki denmemesi... Bir şey yaşıyorsun süreçte, ne olduğunu bilmiyorsun. Senin gibi 5-6 tane daha kadın var. O da bilmiyor ne yaşadığını. Erkek de bunun adını koymuyor. Çünkü koyarsa diğerlerini aldatmış olur ya da seni aldatmış olur. Böyle bir şeye de girmiyor. İnanılmaz konforlu bir alan. Şu an biz ne yaşıyoruz?
Bunu dürüstçe konuşalım istiyoruz. Bana sevgiliymişiz gibi hissettirme. Çünkü ben sana sadık kalıyorum ama sen sadık kalmıyorsun. Mış gibi yapmayalım. Sevgilinmiş gibi davranıyorlar ama sevgilin değil. Ben diyorum ki böyle de olabilir, sorun yok ama bu konuşulsun ama çıkma teklifi geri gelsin. Asıl istediğimiz şey bu."
"BİZ ŞİMDİ NEYİZ SORUSUNUN KEZBANLIK OLDUĞU BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ"
Peki diyelim ki bir ilişki yaşıyoruz. İpuçlarını toplamaya ihtiyacımız var. Bir ilişkide sevgili olup olmadığımızı nasıl anlayacağız?
"Yani çok net bir şey var ki yani bu zaten 2 artı 2, 4 gibi bir şey. Çok basit bir şey söylüyorum ama bu bizim gündelik hayatımızda unutulmuş bir şey aslında. Karşındaki adam seni arkadaşlarıyla, bu benim sevgilim diye tanıştırmıyorsa zaten sevgili değilsin. El ele yürümüyorsun mesela sokakta. Direkt sevgili değilsin.
Biz şimdi neyiz sorusunun kezbanlık olduğu bir dönemde yaşıyoruz.Ne münasebet? İşe başvurduğunda benim görevim ne diye sormak ayıp mı? İlişki de böyle bir şey. Bu soruyu sorarsak zaten aldığım cevapla beraber bir gerçeklik ve bir aydınlanma yaşıyoruz. Bunun cevabını da duymaktan çekindiğimiz için sormuyoruz. Sonra böyle aylarca, yıllarca ne olduğu belli olmayan bir şey yaşıyorsun."
"TAKTİK İLE OLMAZ"
Peki kadınlar nerede hata yapıyor?
"Birincisi, o erkeği elde etmeye çalışırken hata yapıyor.
Çünkü gerçekten bir ilişki, gerçek bir aşk, elde etme çabasıyla olmaz. Organik olur.
Birbirine çok aşık olursun ve hep birbirini görmek istersin. Taktik ile olmaz.
Elde etme çabası, rakiplerinin önüne geçme çabasıyla hiç olmadığı bir insanmış gibi davranıyor.
İkinci hatası da mutlaka bir sevgilisi olmasını istediği için biz kadınlar karşımıza çıkanları sevgili yapmaya çalışıyoruz.
Belki o sana uygun değil, bir bak. Son zamanlarda gerçekten sevgililik platformu ortadan kaybolduğu için birdenbire bulduğumuzu, tamam sen benim sevgilim ol falan diye zorlamaya başladık."
BU İKİ BELİRTİ VARSA O ERKEKTEN YA DA KADINDAN UZAKLAŞIN
Peki ilişkide hangi belirtiler varsa kadınlar o erkekten uzaklaşmalı? Ya da tam tersi?
"Birincisi çıkan problemlere kendin yanıt veriyorsan belli ki bir şeyleri tolore etmeye çalışıyorsun.
Örnek veriyorum. 3 saat oldu hala mesajıma cevap vermedi. Herhalde toplantıda. Çok yoğun sanırım gibi.
Bu sorunun cevabını da kendim veriyorsam kendimi teselli etmek için yazık bana. Çünkü bu sorunun cevabını karşı taraf verir.
İkincisi, sebepsiz yere küslükler, bu biraz manüpületif erkeklerin ortak özelliği."
"GERÇEK BİR İLİŞKİ ACABA DEDİRTMEZ"
Şimdi herkesin dilinde toksik insan, toksik ilişki, toksik ortam...
Bir ilişkinin toksik olup olmadığını nasıl anlarız?
"Gerçek bir ilişki acaba dedirtmez. Acaba beni seviyor mu? Acaba şu an beni görmek ister mi? Acaba şu an bir mesaj atayım mı? Ondan mı bekleyeyim? Gibi soruların hiçbiri sağlıklı bir ilişkide olmaz. Telefonu alırsın, ararsın. Ama toksik bir ilişkin varsa aramadan önce bin kere düşünüyorsun. Şimdi çok üzerine gittim, mesaj atmayayım. Bu toksik bir ilişki."
İYİLEŞMEK İÇİN RUTİNLERE DİKKAT!
Diyelim ki böyle bir ilişkiden çıktık, nasıl kendi kendimize yardımcı oluruz, nasıl iyileşiriz?
"Eğer hayatınımızı bir pasta olarak düşünürsek ve dilimlere ayırırsak pastayı, işte işim, sporum, beslenmem, arkadaşlarım, hayatım vs. dilimlerden biri erkek arkadaşım. O pastadan sadece erkek arkadaşı çıkarıyoruz ama geriye 24 parça bir pasta kalıyor ve o pastayı yemeye ve onunla güzel bir geçime devam edebilirsin değil mi? Ama sen pastanın tümünü erkek arkadaşı O hayatından çıktığında elinde o inanılmaz tatlı pastayı kaybedersin. İnsanların rutinlerini, bu pastanın dilimlerini arttırmaları gerektiğini önerebilirim."
Çıkma teklifini kadınlar etmeli mi yoksa erkeklerden mi beklemeli?
Yoo, edebilir kadınlar. Sevdiğini ifade edebilmenin ayıp olmadığını düşünüyorum. Direkt etsin. Cevabını da duysun. Hayırsa da yoluna baksın yani. Olmayacak bir adam için beklemesin yani.
Son olarak kitapta bahsedildiği gibi El Ele Partisi var mı? Yani kadınların böyle bir araya geldiği, birbirini desteklediği bir topluluk?
Resmiyette yok. Umarım bir gün olur. Zaten hayallerimden biri o.
Değerli okur hala "Biz şimdi neyiz?" sorusuna yanıt arıyorsan işte sana bu soruyu yanıtlamak için bir test.
1. Sizi arkadaşlarıyla sevgilim diye tanıştırıyor mu?
2. Kalabalıkta, parkta, sokakta, caddede el ele yürüyor musunuz?
3. Sizinle fotoğraf paylaşıyor mu?
4. Haftada en az 4 gün görüşüyor musunuz?
5. Gün içinde en az 5 kez haberleşiyor musunuz?
6. Günaydın, iyi geceler mesajı var mı?
7. Eve vardın mı mesajı var mı?
Sonuç:
A. Sorulara 5 ve üzeri "Hayır" cevabı veriyorsanız kesinlikle sevgili değilsiniz.
B. Sorulara 5 ve üzeri "Evet" cevabı veriyorsanız kesinlikle sevgilisiniz.